Böö! Yen burada.
Bu yazıda nasıl çeviri yapmalısın ve nasıl yapmamalısın bunları anlatacağım. Eğer GERÇEKTEN çeviri yapmak istiyorsan yazının hepsini başından sonuna kadar oku.
“Çeviri nedir?” öncelikle kendine bu soruyu sormanı istiyorum. Okumaya devam etmeden önce bu sorunun cevabını düşün. Basit cevapları değil, derin anlamları düşün. Çeviri nedir? Çevirinin anlamı nedir? Çeviri yapmak ne demektir? Çeviri nasıl yapılır?
Çeviri, sadece bir dilden farklı bir dile cümleleri dönüştürmek değildir. Çevirinin kendine haz kuralları vardır ve bu kurallara uymak gerekir. Bir çevirmenin çeviriyi yaparken her iki dili de çok iyi biliyor olması gerekir. Orijinalinden farklılık göstermeyecek cümleler kelimler seçilmeli ve gerektiğinde yorum uygulanabilmelidir. Sektörde yer alan robot çeviriler ya da aşırı küfürlü saçma sapan yapılmış çeviriler sizin için “çeviri nasıl yapılmamalı?” sorusunun cevabı olacaktır.
“Peki öyleyse, çeviri nasıl yapılmalı?” diye sorabilirsin. Ancak bu soruna cevap vermeden önce kullandığın ve konuştuğun o dili yani Türkçeyi biliyor musun? Türkçeyi güzelce kullanamayan “-de -da” eklerini bile yanlış yazan bir kişinin çevirmen olması mümkün mü? Öncelik vereceğimiz konu bu.
Türkçe, ülkemizde milyonların kullandığı o dil. Peki Türkçe bilmek ne demek? Konuşuyorum işte Türkçe bilmiyor muyum yani? Yazabiliyorum baksana Türkçe bilmiyorsun mu diyorsun? Türkiye’de doğdum bi’ kere ben nasıl Türkçe bilmeyeyim!? Türkçe bilmek sadece bunlar demek olmuyor, süper zeka arkadaşım. Yaşadığın süre boyunca kendi sözlüğünü ilkokul dışında açmamış olan sen bana Türkçe biliyorum diyemezsin. Bir kelimenin nasıl yazıldığını bile bilmeyen sen mi Türkçe biliyorsun? Kes zırvalığı ve adam gibi Türkçe öğren.
Eee, sen bana Türkçe bilmiyorsun diyorsun ama ben nasıl Türkçe öğreneceğim? Heh! Tam da bu soruyu bekliyordum. Gel bak anlatayım sana nasıl Türkçe öğreneceğini çok basit öğrenmesi. Sadece yazacaklarımı uygula:
– Sık kullandığın kelimelerin doğru yazımlarını öğren.
– Yazım yanlışlarına ekstra dikkat göster.
– Hayatının her yerinde bu kuralları uygula. (Whatsapp’tan sevgilinle konuşurken, League’de takım arkadaşına küfür ederken ya da Discord üzerinden arkadaşlarınla sohbet ederken yazım kurallarına dikkat etmeye çalış.)
– Noktalama işaretlerini nasıl kullanman gerektiğini öğren.
– Aptal olma gereksiz ve yanlış kullanılan sözcükleri kullanma.
Sadece bunları uygulaman üst düzey bir Türkçe bilgisi mi katacak sana? Hayır. Hayatın çok daha güzel mü olacak? Hayır. Aşırı para kazanıp lüks mekanlarda yemekler mi yiyeceksin? Hayır. Sadece Türkçe yazabiliyor olacaksın ve bu da senin çeviri yapman için gayet yeterli olacak.
Yaşın kaç bilmiyorum, 17 mi 18 mi 20 mi 25 mi? Önemi var mı? Eğer bu yaşlara gelmiş ve hala Türkçe yazamayan biriysen zaten 12 yaşındaki bir çocuktan farkın yok demektir. Demin de dediğim gibi: Kes zırvalığı ve adam gibi Türkçe öğren.
Gelelim asıl meselemize: İngilizce. Biz İngilizce-Türkçe çevirisi yapıyoruz yani farklı dil için geldiysen güle güle.
Ne ya bu İngilizce? Çok mu zor öğrenmesi bu dili? Hiç de bile, tam tersine Türkçeden çok daha kolay bir dildir İngilizce. Başvuru yaparken ben şöyle İngilizce biliyorum ben böyle İngilizce biliyorum demekle İngilizce öğrenilmiyor. Ki hepimiz biliyoruz söylediğin kadar İngilizce bilmiyorsun. Bu yüzden ben çok şey biliyorum demek yerine hiçbir şey bilmiyorum demekle başla.
Çeviriyi yapacaksın ama nereden başlayacaksın? Cümleleri dümdüz İngilizceden Türkçeye mi çevireceksin? Bir dakika ya çeviri yapmadan önce sen o cümlede yazan şeyi tamamen anlayabiliyor musun ki? Hayır mı? Hiç şaşırmadım. Üstünkörü bir İngilizce bilgin var çünkü. Bu çok normal, neredeyse herkesin böyle zaten. Benim de böyleydi, onun da böyleydi. Çeviri yaptıkça gelişir İngilizce bilgin. O yüzden eğer sabırlı değilsen ve mükemmeliyetçi bir kişiliğin varsa işin çok zor.
1. Çeviri Başlangıcı
Çeviriye yeni başladın ve çok heveslisin. İlk defa böyle bir ekip ortamı içinde ve bu tarz bir sorumluluk altındasın. Başlarda kötü çevirmen ya da yanlış çevirmen çok doğal bir şey olarak karşılanacak. Kimsenin ilk çevirisi mükemmel değil zaten. Peki ne yapmalısın? Yapacağın ilk şey olabildiğince çok çeviri okumak olacaktır. Senin iyi bir çevirmen olarak değerlendirdiğin insanların çevirilerini okuyacaksın. Düz bir okuma olmayacak bu tabii ki. Her cümleyi ve kelimeyi inceleyeceksin. Bunu nasıl çevirmiş? Neden böyle çevirmiş olabilir? Daha iyi bir şekilde çevrilebilir miydi? Bu soruları sorarak sürekli çeviri okuyacaksın. Bir süre sonra sen de fark edeceksin ki çevirin hiç olmadığı kadar gelişme göstermeye başlıyor.
2. Çeviri ortaları
Artık başlangıç evresini geçmiş ve “bu adam çeviriyor lan” denebilecek seviyeye geldiğin zaman fark edeceksin ki: Çevirin hala fazlasıyla yetersiz. Eee hocam, ne yapacağız?! Başla çevirmeye dostum. Çevirebildiğin kadar şey çevir. Her şeyi çevir. Süt kutusunun üstündeki İngilizce yazıyı, ayakkabının içinde yazan yazıları, babaannenin aldığı çikolatalı fındıklı kekin üstündeki yazıları, gece 2 de İnstagram’da gezerken gördüğün İngilizce reels videosunu, kısacası görebildiğin her İngilizce kelimeyi çevirmeye çalış. Kaybettiğin kız için oturup dalıp gitmek yerine kaldır kafanı etrafını incele de az biraz İngilizcen gelişsin ulan! Çeviri yaparken bilmediğin bir kelime geldi, anlamını öğren ve not al. Sonraki çeviride tekrar aynı kelime gelince “Ben bu kelimeyi biliyorum.” de be dostum.
3. Çeviri ilerisi
Ah ah, ne günlerdi değil mi? İlkokullu bir çocuğun elindeki pastel kalem kadar bile çeviri yapamıyorken şimdi ÇEVİRMEN oldun be. Artık iyi bir çevirmensin diyebiliriz. Helal olsun lan sana. Bu evreye gelince ne bizim söyleyecek bir sözümüz ne de senin öğrenecek bir şeyin kalmış demektir. Artık gerçek bir Çevirmensin. Çevir çevirebildiğin kadar zaten 10 dakikanı bile almayacaktır 1 bölümü çevirmek. Ancak çeviriyi öğrenmek isteyenlere öğretmeyi kesinlikle unutma. Daha fazla çevirmen daha fazla Türkçe çeviri demektir. Çok güzel bir iş yapıyorsun. Umarım hayatın boyunca bu işe devam eder az biraz da olsa çevirmenlik yaparsın.
ÇEVİRMEN KAYNAKLARI MI? ONLAR DA NE?
Çeviriyi yaparken kullandığımız belli başlı çeviri kaynaklarımız bulunuyor. Bu kaynakları aktif olarak kullanmak senin için de faydalı olacaktır. Peki hangi kaynaklar bunlar? İşte kaynaklar:
SÖZLÜK KAYNAKLARI
– Tureng
– Zargan
– Cambridge
KENDİ OLUŞTURACAĞIN KAYNAKLAR:
– Seriye özel terim sözlüğü (Yazının devamında açıklanıyor.)
– Sürekli unuttuğum kelimeler listesi
– Uyarıldığım ya da yanlış yaptığım şeyler listesi
Sözlük kaynakları ve kendi oluşturacağın kaynakların dışında bir kaynak kullanıyorsan. Örneğin: Sevgili kahyan ChatGPT ve türevleri, DerinL (DeepL), Şaşı çeviri (Google Çeviri), Sidex (Yandex çeviri) gibi gibi. Çevirmenliği bırak ve bir daha adım atma.
SERİYE ÖZEL TERİM SÖZLÜĞÜ
Eğer bizimle çevirmen olarak çalışacaksan çevirdiğin seriye özel terim sözlüğü oluşturmak zorundasın. Ne ki bu terim sözlüğü? Niye zorunlu?
Terim sözlüğü çeviriyi devrettiğin zaman çevrinin farklılaşmasını ve senin ileriki bölümde aynı terimi farklı çevirmeni önler. Bu yüzden çevirdiğin her seriye özel bir terim sözlüğü oluşturmalısın.
Örnek:
Blue Box
Haruto – Seriye sonradan katılan ve badminton oynayan alt sınıf öğrencisi.
Saki – Kyo’nun çocukluk aşkı.
Chinatsu’nun soyadındaki ilk harf “Geyik” anlamına gelir.
.
.
.
Bu şekilde seriyi çevirirken bölüm ve seri ile ilgili notlar alarak hem sonraki çevirmene yardımcı olmuş olursun hem de serinin çevirisi toplu bir şekilde ilerler.
YAZIMI SIK KARIŞTIRILAN KELİMELER
Yalnış DEĞİL Yanlış
Yanlız DEĞİL Yalnız
İtibariyle DEĞİL İtibarıyla
Kanpanya DEĞİL Kampanya
Süpriz DEĞİL Sürpriz
Orjinal DEĞİL Orijinal
Rasgele DEĞİL Rastgele
Yada DEĞİL Ya da
Tabi DEĞİL Tabii
Bi şey DEĞİL Bir/Bi’ şey
Herşey DEĞİL Her şey
Haftasonu DEĞİL Hafta sonu
Noluyor DEĞİL N’oluyor
Noldu DEĞİL N’oldu
Pekala, anlatılacaklar hemen hemen bu kadardı. Umarım yazıyı okumuşsundur. Üslup sert geldiyse kusura bakma. Kendine dikkat et, Yen’den bu kadar.